31 Aralık 2019 Salı


Evrenin ne kadar büyük olduğu hakkında kısa bir video izleyelim


10 Aralık 2019 Salı

  EVRENİN  OLUŞUMU   HAKKINDAKİ       GÖRÜŞLER

Evrenin oluşumu hakkında tarih boyunca bilim adamları tarafından farklı görüşler ortaya atılmıştır. Ortaya atılan görüşler, evrenin oluşumu hakkında iki farklı modelin olabileceğini göstermiş ve bilim adamları bu modellerden birini savunmuştur.
a) Başlangıcı Olmayan Hareketsiz Evren Görüşü :
Evrenin oluşumu hakkındaki ilk görüş 1600`lü yıllarda Newton tarafından ortaya atılan hareketsiz ve başlangıcı olmayan evren görüşüdür. Bu görüşe göre evren, sonsuzdan beri var olmuştur ve sonsuza kadar da varlığını ve şu anki halini koruyacaktır.

b) Başlangıcı Olan ve Genişleyen Evren Görüşü :
Evrenin oluşumu hakkındaki ikinci görüş çoğu bilim adamı tarafından kabul edilen evrenin bir başlangıcının olduğu görüşüdür. Bu görüşe göre evrenin bir başlangıcı vardır ve evren sürekli bir genişleme içindedir.

1927 yılında Belçikalı bilim adamı Georges Lemaitre, evrenin oluşumu hakkındaki ortaya konan ikinci görüşe göre eğer evren sürekli genişliyorsa, evrendeki gök cisimlerinin geçmişte birbirlerine daha yakın olmaları yani evrenin daha sıkışık olması gerekir hipotezini kurarak  ortaya koymuştur.


Büyük Patlama (Big Bang) 

  



Günümüzde önemini  yitirmiş diğer görüşler; 

Durağan Durum (Steady State) Modeli

Bu modeli savunan bilim insanları, maddeyi ve evreni değişmez kabul ediyorlardı. Onlara göre evrenin genişlemesi onun değişeceği anlamına geliyordu. Değişenbir şeyin ise sonsuzdan beri var olması kabul edilemezdi. Bu modelin öncüsü ise Fred Hoyle (1905-2001) idi. Evrenin genişlemesi modeline de “Big-Bang” ismini küçümsediği için o vermişti ancak model bu isimle meşhur olmuştur. Durağan Durum Modeli’nin o dönem ilgi görmesinin nedeni, evrenin yaşıyla ilgili hesaplamalardaki yanlışlıklar idi. Çünkü bazı gök adaların yaşı, evreninkinden daha yaşlı çıkıyordu. Diğer bir neden de evrenin bir başlangıcı olacağı düşüncesine kabul edilmeyişiydi.

Açılıp Kapanan (Oscillating) Evren Modeli

İkinci alternatif model ise Açılıp Kapanan (Oscillating) Evren Modeli’dir. Bu model, evrenin bir başlangıcı olamayacağı düşüncesini temel alarak kurgulanmıştır. Bu model, evrenin bir tekillikten açılıp geriye kapandığını sonra tekrar açılıp tekrar kapandığını ve bu süreçlerin belirsiz sayıda devam ettiğini öngörmektedir.

Hayali Zaman Modeli

Evrenin oluşumuna alternatif üçüncü bir model de Stephen Hawking’in Hayali Zaman Modeli’dir. Stephen Hawking(1942) Einstein’ın formüllerini kullanarak evrenin ve zamanın bir tekillikten başladığını, Big-Bang’den önce zaman kavramının bir anlam taşımadığnı ortaya koymuştur. Roger Penrose ile bu modeli geliştiren Hawking, “Zamanın Kısa Tarihi” adlı eserinde, Einstein’ın Genel Görelilik Kuramı ile evrenin bir başlangıcı ve sonu olduğu çıkarımına ulaştıklarını anlatır. Ancak yine de Hawking, evrenin bir başlangıcı olmadığı görüşündedir. Bu nedenle“hayalî zaman” (imaginary time) kavramını ortaya atmıştır.Ona göre zamanın ve uzayın sınırsız ve sonlu olduğu düşüncesi, yalnızca bir öneridir.
Plazma Modeli
Başka bir model de Plazma Modeli’dir. Hannes Alfven (1908-1995) tarafından oluşturulan bu model, evrenin bir başlangıcı ve sonu olmadığınıama durağan da olmadığını öngörmektedir. Bu modele göre evren’in %99’u plazmadır. Bu model, uzayı “Evren’in tümü” olarak kabul etmez. Yani burada, uzay ve evren ayrımı yapılmaktadır. Uzayın bir bölgesinde oluşan “Evren”den değil, sonsuz boşlukta var olmuş bir bölgeden bahsedilmektedir. Plazma Evren Modeli, sonsuz uzayda var olan çokça evreni öngörür. Bu, evrenlerin oluşumunu plazmanın manyetizma ve kütle çekimi yoluyla milyarlarca yıllık süreçte bir araya gelmesiyle açıklar.Yani şu anki gök cisimleri, gezegenler, gök adaları, milyarlarca yıllık süreçte yoğunlaşmış plazma durumlarıdır.

KAYNAKLAR:https://www.fenokulu.net/mobil/fen-konulari/konu1828   

https://www.google.com/amp/s/www.dunyaatlasi.com/evrenin-olusumuna-dair-farkli-gorusler/amp